Karadağ’da yaşayan Türkiye vatandaşlarının neredeyse tamamına yakını şirket kurma yoluyla oturum izni alır. Bu konuda da geniş bir sektör vardır. Kamuoyunda “danışman” olarak adlandırılan ve Türkiye vatandaşlarına şirket kurulumu, oturum izni gibi konularda yol gösteren şahıs ve firmalar, bu hizmetleri karşılığında çeşitli ücretler talep eder. Serbest piyasa ekonomisinin doğası gereği, ucuzdan pahalıya kadar birçok fiyat seçeneğine sahip danışmanlık firması ya da danışmanlık yapan şahıslar mevcuttur. Yine serbest piyasa ekonomisi gereği, şirket kurmak ve oturum izni almak isteyen Türkiye vatandaşları da bu danışmanlık firmalarından ya da şahıslarından dilediği ile çalışmakta özgürdür. Burada öne çıkan tek konu, çalışılan danışmanlık firması ya da şahısın güvenilir olup olmadığı, verdiği hizmeti layıkıyla yapıp yapamadığıdır. Bu alanda da zaten yıllardır verdikleri hizmetler ve referanslar ile kendilerini ispat etmiş isimler tüm Karadağ Türk topluluğunun malumudur.
Ancak son zamanlarda, özellikle sosyal medyada ve Karadağ’daki Türkiye vatandaşlarının üye olduğu gruplarda “danışmanlık ücretlerinin çok yüksek olduğunu, aslında şirket kurma maliyetlerinin çok düşük olduğunu ve isteyen kişilerin danışmanlara fazladan para ödemeden, kendileri de şirket kurabileceklerini, oturma izni alabileceklerini” anlatan kişiler var. Temelde bu kişilerin söyledikleri bir noktaya kadar doğru, zira Karadağ’da şirket kurmak ve oturum izni almak için Karadağ devletine ve resmi kurumlara ödenmesi gereken harç, vergi, masraf gibi belli başlı temel kalemlerin tutarları bellidir ve bu rakamlar dilenirse Türkiye Cumhuriyeti Podgorica Büyükelçiliği’nin Ticari Ateşeliği’nden de talep edilebilir. Danışmanlık firmalarının ve şahısların, bu sabit masrafların üstüne koyduğu hizmet bedelleri, adı üstünde, verilen hizmetlerin bir karşılığıdır. Yine doğru bir nokta olarak, dileyen kişiler (dil bilmek ve gereken işlemleri baştan sonra eksiksiz olarak kendileri takip etmek koşuluyla) danışmana, aracıya vs. gerek olmadan kendi başlarına bu işlemleri de yapabilirler. Buraya kadar sorun yok…
DANIŞMANLARA BEDDUA, HİZMET ALANLARA “ENAYİ” HAKARETLERİ
Ancak sosyal medyada ve mesajlaşma gruplarında bunları anlatan kişiler, halisane bir niyetle insanları uyarmıyor. Bu durumu, yeni bir ticaret yöntemi olarak kullanıyorlar. Facebook gruplarında ve mesajlaşma uygulamalarında insanlara attıkları mesajlarda, sözde kendi tecrübelerini anlatırken, danışmanlık hizmeti veren firmalara ve şahıslara “Allah belalarını versin” gibi beddualar, bu firmalardan ve şahıslardan hizmet alıp Karadağ’da şirket kuran binlerce kişiden ise “enayiler, salaklar” bahsediyorlar. Bu da yetmiyor, mesajların içinde “Biz muhasebeci ile çalışıp çok ucuza şirket kurduk, eğer bize özelden mesaj atarsanız sizi de o muhasebeciye yönlendiririz.” şeklinde gizli yönlendirme ve reklam yapıyorlar. Yani aslında amaç insanları uyarmak ya da bilgilendirmek değil, rakip danışmanlık şirketlerini karalayarak, kendi anlaşmalı muhasebecilerine yönlendirmek ve komisyon almak.





Mesajlardan açıkça görüldüğü gibi, iyi niyetli bir uyarı ve bilgilendirme gibi görünen bu girişim, aslında kendi işlerinin ticari reklamından ve sektördeki tüm firma ve şahıslara (iyi kötü ayırt etmeden) çamur atmaktan, bu yolla şirket kurup oturum almış binlerce kişiye hakaret etmekten başka bir şey değil.