Avrupa Birliği (AB) ülkelerine iltica talebi geçen yıl, 2015 yılındaki göç krizinden bu yana en yüksek seviyeye çıkarak 1 milyona ulaştı. Türkiye, 55 bini bulan başvuruyla Suriye ve Afganistan’ın ardından 3. sırada yer aldı.
AB Sığınma Ajansı, üye ülkelerle birlikte Norveç ve İsveç’e 2022’de 966 bin iltica talebi yapıldığını ve bunun da bir önceki yıla oranla yüzde 50 artışa renk geldiğini bildirdi.
Bu rakama AB ülkeleri tarafından Rusya’nın işgalinin ardından kendilerine geçici korunma hakkı tanınan 4 milyon Ukraynalı sığınmacı dahil değil.
AB Sığınma Ajansı, Covid-19 salgını sırasında getirilen yolculuk kısıtlamalarının kaldırılmasını, dünyanın farklı bölgelerindeki çatışmaların ve gıda güvensizliğinin artmasını son artışa gerekçe olarak gösterdi.
Sığınmacı başvurusu yapanların önemli bir kısmını AB ülkelerine turist vizesiyle hava yoluyla geldiği belirtilirken, yasa dışı gelenlerin önemli bir kısmının ise deniz yoluyla Akdeniz’den ve Balkan ülkelerinden kara yoluyla birlik ülkelerine gelenlerin oluşturduğu bildirildi.
Yaklaşık 130 binin üzerindeki iltica talebiyle Suriyeliler, sığınma başvurularında ilk sırada yer alırken 129 bin ile Afgan vatandaşları ikinci sırada yer alıyor.
Türkiye ise 55 bin başvuruyla 3. sırada yer alıyor. Venezüella 51 bin ile 4. sırada, Kolombiya vatandaşları ise 43 binle 5. sırada geliyor.
AB Sığınma Ajansı, “artan enflasyon ve demokratik alanda gerilemenin Türkiye’den gelen başvurularda etkili olduğu” saptamasında bulundu.
AB Sığınma Ajansı, hangi AB ülkesinin ne kadar mülteci başvurusu kabul ettiğini konusunda bilgi paylaşmadı.
Bununla birlikte, Associated Press’in ulaştığı kurum içi bir rapora göre, bu sıralamada Almanya, Fransa, İspanya, Avusturya ve İtalya ilk beş sıra içinde yer alıyor.
AB’ye 2021’de 600 binden fazla sığınma başvurusu gelirken bunlar içinde yüzde 40’na mülteci statüsü tanınmıştı.
Avrupa Birliği (AB) Sığınma Ajansı, 2021’de 648 bin sığınma başvurusu aldığını, Suriyeli ve Afganların çoğunlukta olduğu başvuru sayısının 2020’ye kıyasla üç kat arttığını açıkladı.
Ajans bu sayıya ek olarak Ukrayna’daki çatışmalardan kaçan 3,4 milyon kişinin de geçici koruma talebinde bulunduğunu belirtti.
AB kurumu, toplam 6 milyon kişinin Rus işgalinden AB’ye kaçtığını ancak birçoğunun sonradan beri geri döndüğünü bildirdi.
Ajans tarafından yayınlanan rapora göre Suriyeliler ve Afganlar tarafından yapılan başvurular sırasıyla 117 ve 102 bin oldu. Ardından Irak, Pakistan, Türkiye ve Bangladeş vatandaşları geliyor. Bu kişilerin başlıca varış noktaları Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya.
Yaklaşık yüzde 70’ini erkeklerin oluşturduğu tüm başvuru sahiplerinin neredeyse yarısı 18 ile 34 yaşları arasında bulunuyor.
Her on başvurudan yaklaşık üçünü reşit olmayan bireyler oluştururken, tüm taleplerin yüzde dördü refakatsiz çocuklardan geldi.
Avrupa Birliği bu başvurulardan yaklaşık 185 binine sığınma veya ikincil koruma sağlarken, ajans, yaklaşık 770 bin kararın halen beklemede olduğunu ifade etti.
Sığınma kararlarının hızlı ve adil bir şekilde alınmasına ve üye ülkelerin kabul standartları ile sığınma sistemleri arasında uyum sağlanmasına yardımcı olan Avrupa Birliği (AB) Sığınma Ajansı, 2022 başında Avrupa İltica Destek Ofisi’nin yerine geçti.
Ajansın 31 Aralık 2023’ten itibaren, AB’nin ortak sığınma sistemini nasıl uyguladıkları konusunda üye ülkeleri denetlemeye başlaması bekleniyor. Ajansın temel haklar, çocuk koruma garantileri, kabul koşulları gibi alanları kontrol etmesi planlanıyor.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerinin, 2020 yılında koruma statüsü verdiği sığınmacı sayısı 281 bin oldu. 2015’ten 2020’ye kadar iltica talebinde bulunan Türkiye vatandaşı sayısı ise yüzde 506 seviyesinde arttı.
Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre, geçen yıl koruma statüsü verilen kişi sayısı yüzde 5 düştü. Bu sayı 2019’ta, 295 bin 600’ü bulmuştu.
Koruma sağlanan kişilerin yaklaşık 128 binine mülteci statüsü, 81 binine insani koruma, 72 binine ise ikincil koruma verildi.
Sığınma isteyen kişilere en fazla Almanya koruma sağladı. 98 bin kişiye koruma veren Almanya’yı, 51 bin ile İspanya, 36 bin ile Yunanistan, 29 bin ile Fransa, 21 bin ile İtalya izledi.
AB ülkelerindeki koruma imkanından en çok Suriyeliler faydalandı. 74 bin 700 Suriyeli, toplam sayının yüzde 27’sini oluşturdu. Suriye’yi yüzde 17 ile Venezuela ve yüzde 15 ile Afganistan takip etti.
2015’ten beri Türkiye’den AB’ye yapılan iltica başvuruları yüzde 506 arttı
2020’de AB ülkelerinde, koruma statülerinin yüzde 3’ü ise Türkiye vatandaşlarına verildi.
2015’dan bu yana Türkiye’den AB ülkelerine yapılan iltica başvuruları katlanarak arttı.
2015’de Türkiye’den toplam 2 bin 995 kişi AB ülkelerinden iltica talebinde bulunurken, 2020’de bu sayı 18 bin 145’e kadar çıktı. Buna göre 2015’ten 2020’ye kadar iltica talebinde bulunan Türkiye vatandaşı sayısı yüzde 506 seviyesinde arttı.
Özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüssünden sonra çoğunluğunu Gülen hareketi mensuplarının oluşturduğu kişiler başta Almanya olmak üzere, AB ülkelerine sığındı.
Türkiye’den gelen iltica başvurularının kabul oranı da arttı
Türkiye’den AB ülkelerine yapılan iltica başvurularında kabul oranı 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı 2016 yılında yüzde 21 iken 2019’da yüzde yüzde 51’e yükseldi, ancak 2020’de bu oran yüzde 43’e düştü.
İlk iltica başvurusunda kabul alamayanlar, kararı temyize taşıyabilir ve daha sonra dosyası yeniden incelendikten sonra kabul kararı alabilir.
Aynı şekilde 2016’dan bu yana, ret kararına itiraz ederek bir üst mahkemeye başvuran Türk vatandaşı sayısı katlanarak artı. 2016’da bin 700 kişi kararı temyize taşırken, 2019’da 5 bin 870, 2020’de de 5 bin 400 kişi temyize gitti.
Burada da kabul oranını net bir şekilde arttığını görüyoruz. 2016’da kabul oranı yüzde 15 iken 2020’de bu oran yüzde 25’in üstünde.
Türkler en çok Almanya’da iltica talebinde bulundu. Türklerin yüzde 51’i Almanya’ya başvurdu, ve kabul oranların yüzde 54,6’da Almanya’dan geldi.
Avrupa Birliği’nin (AB) sığınmacıları ülkelere dağıtma projesi çerçevesinde yılda 8 bin olarak koyduğu hedefe rağmen, üye ülkeler şu ana kadar 7 ayda 435 kişiye kapılarını açtı.
AB Komisyonu’nun bir sözcüsü, euronews’e yaptığı açıklamada sadece Kıbrıs Rum Kesimi ve İtalya’ya ulaşan sığınmacıların anlaşmaya taraf diğer ülkelere aktarıldığını bildirdi.
Sözcünün, Almanya ve Fransa’nın özellikle önemli sayıda taahhütte bulunduğunu belirtmesine rağmen, yerleştirilen sığınmacı sayısı ilk 7 ay içinde 8 binin çok uzağında kaldı.
Gönüllü Dayanışma Mekanizması nedir?
Geçen yıl haziran ayında Fransa’nın girişimi ve toplam 19 AB üyesiyle birlikte Norveç, Lihtenştayn ve İsviçre’nin de katılımıyla birlikte Gönüllü Dayanışma Mekanizması (Voluntary Solidarity Mechanism VSM) oluşturulmuştu.
Avusturya, Danimarka, Polonya ve Macaristan buna dahil olmayı reddetti.
Bu mekanizma daha çok düzensiz göçmen alan güney ülkelerinin, sığınma için başvuranları diğer ülkelere gönüllülük esasına göre transferine olanak sağlıyor.
Yine bu plan çerçevesinde 2022 haziran ve haziran 2023 tarihleri arasında Akdeniz’den gelecek 8 bin sığınmacının anlaşmaya taraf bir ülkeye yerleştirilmesi hedefleniyor.
Hint, Fas ve Türk vatandaşlarının alınmayacağı belirtilen anlaşmada, öncelikle “savunmasız” kişiler bu projeye kabul ediliyor.
Mekanizma çerçevesinde sığınmacılarını dağıtımı konusunda ülkelerin nüfusu, gayri safi yurt içi mili hasılası ve siyasi tercihleri özellikle kriter olarak alınıyor.
Mekanizmaya göre, taraf ülkeler ya sığınmacı alarak, ya da alanlara maddi destek sağlayarak hükümlülüklerine yerine getirmelerin öngörülüyor.
Buna göre, anlaşma yürürlüğe 7 ay önce girmesine rağmen 22 ülkeden sadece 13’ü buna iştirak etti ve sadece toplam da 435 sığınmacı kabul etti, diğerleri ise mali yardımda bulunma yolunu tercih etti.
Kaynak: EuroNews